Sabah saat 5:30’u bulmadan gözlerini açtı, bahar ile beraber kendini
yeni yeni göstermeye başlayan güneş, Doğubeyazıt’ı selamlarken, aynı
odada uyuyan kardeşlerini uyandırmadan çalar saati kapattığı için
çok mutluydu. Doğubeyazıt’da iki göz küçük mütevazi bir evde annesi ,
hayvancılık yapan babası ve 5 kardeşi ile yaşıyordu. Çelimsiz gövdesine
karşın, kıpkırmızı sağlık fışkıran yanakları , uzun bacakları ile tanrı
vergisi dayanıklılığı ve hızı ile beden eğitimi öğretmenin dikkatini
çekmesi zor olmamıştı. Okulunun koşu takımına girdiğinden henüz 11 yaşındaydı,
2 ay önce 15. yaşına adım attığında arada geçen zamandan çok daha fazla
birincilik ve kupa kazanmıştı. Yataktan yavaşça doğruldu, güneşe rağmen
sabahları soğuk oluyordu, başarılarından dolayı Beden Terbiyesinin ona
verdiği termal içliği sobanın yanından aldı, dün yıkanmıştı keşke
bunlardan birkaç tane daha olsaydı diye düşündü ayakkabılarını
bağlarken, onları da Erzurum’da yapılan yarışta kazanmıştı ve koklaya
koklaya giyiyordu.. Usulca evin kapısını kaparken olsun elimdekilerle başaracağım , iyi bir atlet olacağım ülkeme madalyalar
kazandıracağım dedi içinden....
Yukarıda yazılanların gerçek kişi ve kurumlar ile hiçbir ilişkisi olmayıp tamamen kurgudan ibarettir. Fakat bazen kurgularımızın temelinde gerçekler, hayattan esinlenmeler yatmaz mı? İnanın buna benzer bir çok hikaye etrafımızda geziyor kimimiz düşlerini gerçeğe dönüştürüyor kimimiz ise gerçeklerini düşlere….

Aynı zamanda lisanslı eski bir atlet olan Aslı, doğuda malzemeye ihtiyacı olan genç atletlerle kullanmadığımız yada az kullanılmış malzemelerimizi paylaşacağımız bir kampanya yapmamız gerektiğini söylediğinde ekip olarak fikri kabul etmemiz, inanın Usain Bolt’un 10m.’yi geçmesinden çok az zaman aldı. Türkiye Atletizm Federasyonu fikrimizi ilk andan itibaren destekledi . Açık söylemek gerekiyorsa mevzu iyilikse bazılarımız için gerisinin teferruat olduğunu gösterdi bu kampanya bize, iyiki yapmışız dedik ..Club Sporium, Mars Athletic Club ve Hillside City Club büyük bir hızla dönerek bize destek vereceklerini söylediler. Tuğçe Araç teşekkürler, MAC ile kontak kurmak istediğimizi Team Istrunbul sayfasından duyurduğumuzda bize yardım eli uzattı. Funda bütün yazışmaları yaptı, Zeki mimarlığını kutu ve logo tasarımında konuşturdu.. Teşekkürler sevgili dostlarım ellerinize sağlık ..
Tabii ki herşey bu kadar olumlu gelişmedi, topladığımız ayakkabıların dağıtımı konusunda lojstik firmalarından destek istediğimizde, kampanyamızın Futbol değil dünyanın en amatör sporu atletizm olduğunu farkettik. Sonuç olarak kampanyamıza başladık ve sizlerden aldığımız cesaret verici yorumlar ile boşuna koşmadığımızı gördük, mutlu olduk. Ama durun daha işimiz bitmedi Haziran ayı sonuna kadar çok vaktimiz var, her türlü destek ve yardımınıza hala açığız ve bitmedi….
İsteyenleri Ataköy Aslı Çakır Alptekin Atletizm salonuna bekliyoruz burada yardımlarınızı tasnif edip paketleyeceğiz veeeee malzemeleri teslim etmek üzere bizlerde Erzurum’a Ağrıya gitmek ve gençler ile beraber koşmak istiyoruz..Umarım bunu başarırız…

Daha önemlisi bu malzemeyi alan gençlerimizden birisinin ileride büyük başarılara imza atabilmesi ihtimali … Şairin “ben senin beni sevme ihtimali sevdim” dediği gibi bizde Team Istrunbul olarak bu malzemelerden birini kullanan bir gencin ileride başarılara imza atma ihtimali sevdik …
Serhat YILDIRIM
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder