28.6.13

“Çizdiğim her resim kendi yaşamıma sorduğum bir soruydu” Leonardo Da Vinci


 Doğarız, yaşarız ve ölürüz, insan hayatının 3 ana noktası…

Basit bir formül gibi gözükse de noktaların arasını birleştirdiğinizde karşımıza farklı şekiller çıktığını görürüz. Küçüklüğümde bir milliyet çocuk bağımlısıydım, her hafta yeni sayıyı bekler, derginin arka sayfasındaki noktaları birleştirip yeni şekilleri, hayvanları, arabaları, insanları çizmeye bayılırdım. Belki sıkıcı gelebilir ama resim çizme özürlüsü birisi olarak noktaları birleştirmek marifeti ile anlamlı şekiller elde etmek inanılmaz şaheserler çıkarmanın en güzel yoluydu ...

Bugün düşününce aslında her birimizin doğduğu ilk andan itibaren hayatlarındaki noktaları birleştirerek ortaya çıkan şekillerden ibaret olduğunu görüyorum. Kimimiz düz bir çizgi, kimimiz bol köşeli, kimimiz tablo kadar ihtişamlı! Tabii ki kendi çizgilerimizi nasıl gördüğümüz diğerlerinin çizgilerine başkişimizi da derinden etkiliyor.

Hayatımızdaki insanların noktalarımızı daha da zenginleştiren, bizi düz bir çizgi olmaktan çıkarıp ihtişamlı bir tabloya dönüştürdüklerini ve yaşanmışlıklarımızın da o tablonun renkleri olduğuna inanıyorum. Artık 40 yaş üzerine çıkmışsanız, sosyal bir insan olduğunuza ve rutinler dışına çıkarak, hobileriniz olduğunu düşünüyorsanız inanın sizler de birer Burhan Doğançay, İsmet Doğan, Erol Akyavaş veya Mehmet Güleryüz olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz demektir. Amman sakın bu yoldan çıkmayın...

Benim resmimde sanırım hep renkler ve çizgiler oldu hayatı o şekilde sevdiğimi söyleyebilirim. Kimileri kısa çizgiler oldu, kimileri ise uzun, bazen düz bazen, kıvrımlı çizgiler, kâh solgun belli belirsiz renkler oldular, kâh parlak canlı sıcak renkler... Ama bir kişi var ki o hem çizgi oldu hem de renkler kattı, yeni insanlar dolayısı ile yeni çizgiler ve renkler kattı hayatıma ve uzun süre de hayatımda olmaya devam edecek. Elia Penso ya da doğrusu Peso, son 10 yıldır gördüğüm güler yüzlü bir siluetti önceleri, sonra beraber girdiğimiz spining derslerinde arkadaşlığımız ilerledi ve 4 yıl önce bir sohbet sonrası herkese söylediği yalanlarla beni kandırarak koşturmaya başladı. Şimdiden uyarmak isterim, herkese ayni şekilde yaklaşır "sen koşmalısın çok iyi koşarsın fizik olarak yapın çok uygun" repliğini duyduğunuzda korkmalısınız!!! Eğer bir film karakteri ile özdeştirmek gerekseydi sanırım en iyi karşılık koşu sporunun Nuri Alço’su olurdu.. Bizimde hikâye bu sözlerle başladı. Önce haftada 1-2 kez 6-8 km arası koşardık bir yanda da sohbet ederdik; hayatı eşleri, işleri yada elimize ne geçerse onu konuşurduk. Yanlış anlaşılma olmasın o kadar da entelektüel değildik. Elia ile sabahın 6'sında hayatımızın en baba geyiklerine imza attık. Birçok arkadaşımız nasibini almıştır Türker Tunalı’ya sorabilirsiniz… Rumeli hisarını geçip yunuslar ile yarıştık, canımız sıkkın oldu oldu hem koştuk hem göğe doğru sinkafı bastık. Zaman oldu kopekler tarafından kovalandık hatta ısırıldık... Biz koşup kilometre yaptıkça dostluğumuz da kilometre yaptı. Bir hesap yapmak gerekirse ayda yaklaşık 150 km koşuyoruz (bazen daha da fazla ) yılda 1800 km, beraber 4 yılda yaklaşık 7 bin km koştuk. Her türlü şartta, sıcak, soğuk, kar, yağmur, sabahın körü dinlemedik. Dostluklarınız, arkadaşlarınız ve onlarla paylaştıklarınız kadar zenginsiniz, açıkçası bir finansçı gözü ile bakarsak Elia bana ilk sermayeyi verdi ve şuan geldiğimiz yere bakınca dünyanın en zengin insanlarından olduğumuza inanıyorum.


Sizlerde resimlerinize bakin çizgilerinize, renklerinize bakin daha da zenginlesin ve sizi zenginleştirenlerle, seçtiklerinizle hayati daha anlamlı kılın ve her anın tadını çıkarın. Ben 42 yaşıma doğru 4.5 pace ile koşarken duvarıma asmaya değer bir tablo sahibi oldum. Büyük üstat Leonardo Da Vinci’nin söylediği gibi “Çizdiğim her resim kendi yaşamıma sorduğum bir soruydu” siz de aynısını yapın.. Benim aksime bazılarımız daha şanslı genç yaşlarında dimdik durarak, kazanılmış, demokratik hakları için mücadele ederek şimdiden hayatlarına birçoğumuzun hiç katamadığı, katamayacağı anlamlar, renkler ve desenler kattılar. Eğer bir sergide olsaydım hiç düşünmeden önünde en uzun zaman harcayacağım, ayrıntılar ve renkler arasında kaybolacağım sanat eserleri sizinkiler olurdu. Renkleriniz hiçbir zaman solmasın ..

 
Serhat YILDIRIM

25.6.13

2013 Mersin XVII. Akdeniz Oyunları ardından II. Bölüm

2013 Mersin XVII. Akdeniz Oyunları II. Bölüm


30.06

Son gün uzun bir maratrondu 15 gündür sabahları erkekn kalıyorum ve geç saatlere göre günde 1 veya 2 müsabaka çekiyorum yorgunluk artık ağır basmaya başladı. Songün rikmik cimnastik var yarım günlük bir program oldukça eğlenceli geçti.Türk milli takımından Burcin NEZIROGLU 7. ve Zeynep KUSEM 8. oldu. 



Günün geri kalanını Adanan'dan gelen fotoğrafçı arkadaşımla geçirdim. Akşam kapanışta görev alacağımızı öğrendiğimde apar topar otele döndük ve kapanışı çekimleri için Mersin arenaya gittik. Sönük kapanış ve birazda açılışın tekrarı gibiydi. Bu sefer sahadaydım.  

Geç saatte döndüm çok erken saatte uçakla İzmir yolcusuyudum 2 hafta tatil yapıcam yorgunluk ancak böyle çıkar.

29.06

Bugün tatil günümdü açıkçası birşey yapıcakta halim kalmamıştı. Geç saatlere kadar oda dinlendim sonra Atletizimde arkadaşlarıma yardım etmeye kara verdim ve şöför arkadaşımızdan bizi almasını rica ettim. İyikiden öyle yapmışım Atletizim oldukça zevkli ve görsel anlamada tatmin edici geçti. Özellikle bayanlar yüksek atlamada Burcu AYHAN YÜKSEL ve Hırvatistandan Ana SIMIC 192cm  eşit geçtiler baraj atlayışlarındada sonuç değişmeyince iki birinci kabul edildi. Önce Hırvat sonra Türk milli marşları çalındı ve 2 Altın madalya takıldı.


Ayrıca Bayanlar 4x400 de önce 3 oldu sonra Fas milli atletlerin yarış anında yaptıkları hatadan dolayı diskalifiye edildiler bunun üzerine milliler gümüş madalya kaznadı. Erkekler 800mt finalini  Ilham Tanui OZBILEN 1:44:00 koştu oyunlar ekorunu kırdı ve altın madalyanın sahibi oldu.

Erkekler 4x400 de Türk milli takımı İtalyan takımının ardından harika bir yarış çıkararka 2. oldu dereceleri 3:05:28 

Bayanlar Heptatlonda Cezayirli  Yasmina OMRANI altın madalyayı kazandı.










28.06

8:30 da BOCCE sahasında basın çadırında tek çılgın kişi olarak bulunmak oldukça ilginçti. Doğruyu söylemek gerekirse BOCCE hakkında çok bilgiye sahip değildim oldukça sıkıcı olacağını düşünüyordum. fotoğraf için kısır bir spor . BOCCE hakkında çok kısa bir bilgi vermek isterim. 

Bocce sporunun kökeninin Anadolu'ya dayandığı ve M.Ö. 5000 yıllarında oynandığı tahmin edilmektedir. İlk çıktığı yıllarda cilalanmış kaya parçalarıyla oynanan oyun, günümüzde tamamen yuvarlak ve sentetik malzemelerden yapılmış toplarla oynanmaktadır. Bugünkü şekliyle ilk kez Romalılar tarafından oynanmış ve "bocce" adını da Romalılardan almıştır. Volo, Raffa,Petank olmak üzere 3 farklı disiplini vardır.

Voloda Seda GERİDÖNMEZ oyunlar ikincisi oldu ve gümüş madalya kazandı.

Bugün elime geçen ve bence oyunlardaki ilginç görüntülerden bir olan olay ise 26 Hazirenda Libya milli takımı Fas ile karşı karşıya gelmiş ve Fas maçı 3-1 kazanmıştı. Maç öncesi Libya milli takımı sahanın ortasında namaz kılmaları oyunların en ilginç görüntülerinde biri oldu.






27.06

Badminton karşılaşmasın için sabah fotoğrafçı arkadaşım Hakan'la salona geldik. Klimanın karşılaşmalarda tüytopu etkilemesindiye kapatılmasından daolayı çalışmak çok zor oldu. Oldukça sıcak olan salonda basın için çok iyi bir yer ayrılmıştı. 


İlerliyen saatlerde  Libya-Tunus futbol maçına gittim oyunlarda 3. belirleyecek maçı Tunus 4-0 gibi bir net bir sonuçla kazandı maçın Türk hakemi son saniyelerde Tunuslu oyuncuların ortamı germesinden dolayı 3 kırmız kart gösterdi.

Gecenin finali Türkiye-Fas milli takımları arasında yapılan futbol maçında gülen taraf Fas oldu. Maç 2-2 bitti uzatmalarda gol olmayınca sonucu penaltılar belirledi. Milli futbolcularımızın 3 penaltı atışından yararlanamadı ve son atışı Fas gole çevirinde  sevinen ve altın madalyayı alan taraf oldu.

26.06

Kızkalesinde Plajvoleybolu günü deniz kenarında biri merkez olamak üzere 3 karşılaşma sahası ve birkaç antreman sahası ile  çok başarılı bir tesis kurulmuş.
Havanın çok sıcak olması ve  Yunanistanlı bayan voleybolcunun sıcaktan bayılması ile oyunlara 3ê kadar ara verildi bizde fırsattan istifade hem denize girdik hemde güneşlendik.

Türk millilerimizin bayanlardaki ilk maçı Fransa ile karşısındaydı. Maç 2-1 Fransa lehine bitti.

LARCHE/BONACOSSIEmma LARCHE - Vanessa BONACOSSIX2118152
BASER/OTUCUBurcu BASER - Esra OTUCU
1821111

Günün diğer erkekler grup maçında Sırbistanı 2:1 yendik

ANTONIC/GALESEVSinisa ANTONIC - Marko GALESEV
192191
MURAT/SELCUKMurat GIGINOGLU - Selcuk SEKERCIX2116152

Günün son maçı erkeklerde Hırvatistanla yaptık ve 2:0 kazandık.

KRIZANOVIC/DELLORCOPero KRIZANOVIC - Niksa DELLORCO
1617
0
GOGTEPE/SAHINHakan GOGTEPE - Nuri SAHINX2121
2

Gece  Tarsus Futbol Sahasında yapılan maçı Bosna Hersek 4:2 kazandı bol gollü geçen maç malesef nerdeyse hiç seyircisizdi.

BOSNIA & HERZEGOVINAVlado JAGODIC4








MACEDONIAMackov ALEKSO2













25.06

Sabah 9'da başlayacak olan Masa Tenisi için erken bir saate  Mersin CNR'da yerimi aldım 6 masa ile kötü aydınlatılmış  karşılaşma salonu  ilerleyen saatlerde klimaların çalışmadığıda orya çıkınca cehenneme döndü. Oyuncuların zaman zaman sıcaktan ve özellikle çok terlemelerinde dolayı maçlar sıkısık durdu. Ama asıl üzücü olan çekimde herdakka yanımıza birilerini gelerk çekim adabını çok biliyormuşçasına bizi uyaröaları idi. Son bombada bugün patladı. Protokoldekilerin rahatsız olmaları gibi saçma sapan bir egonun tatmin yolu basın çalışanlarında çıkarılması  artık son nokta oldu. Önce kendi işlerini doğru yapmalarını öneriyorum. Günün en güzel olayı  basın gönüllüleri idi tektek hepsin gözlerinde öperim.  Masa tenisinde fena başlamadık grup maçlarında 4 galibiyet 1 malubiyet aldık.

Karşılaşmalar bittikten sonra odaya dönmedim. Güreş müsabakalarını  çekmek ve Hakana yardımcı olmak için  yan Hall'e geçtim. Altın madalya için mindere çıkan Serdar BOKE Makedon rakibini yenerek altın madalya aldı.




24.06


Artistik cimnastikte takım yarışmalarında sonra bireysel finaller yapıldı. Madalya için 1 Bayan 4 sporcumuz yarıştı. Önce Kalkada  gümüş madalya İbrahim ÇOLAK'a gitti. Ardından  Paralelde Ferhat ARICAN bronz madalya kazandı ve günün son karşılaşması olan Barfikste  Umit SAMİLOĞLU mutlu sona ulaştı ve altın madalyayı Türkiye'ye getiridi ve madalyasını Gençlik ve Sporbakanı Suat KILIÇ'tan aldı. 

 
Yüzmede su yuttuk bu konuya çok değinmek istemiyorum. Çok sıcak ve nemin çok yüksek olduğu ortamda çalışak oldukça zordu bunun yanında Italyanaların ezici üstünlüğü ile geçene karşılaşmalar istiklal marşlarını ezberlememize sebep oldu. Hatta bir ara seyirciler tempo bile tutular.



23.06

Erdemlide yapılan ve Avrupanın en iyisi olan Atıcılık  müsabakalarının yapılacağı Erdemli Atış Poligonuna sabah çok erkek hareket ettik. Erdemlinin tepelerinde muhteşem bir tesis yapılmıştı gerçekten çok etkilendim. Kapalı bölümlerinde  dünya standartlarında atış sahaları olan tesisin malesef  basına verdiği hizmet içler acısı idi  uzun süre internetten ve sonuçlardan mahrum kadık. Hatta madalya törenini bile kaçırıyorduk. 

10mt Erkekler Havalı Atışlarda oyunlar ikincisi olan Yusuf DİKEÇ gümüş madalya alarak yüzümüz güldürdü.Bayanlar ve erkeklerde 10mt havalı tabanca atışları finalleri yapıldıktan sonra kapalı tesisin yukarısında bulunan  Plak atışlarının yapıldığı yerede geçtim. Kadınlar Plak atışı finallerinde İtalyadan Jessica ROSSI İspanyol rakibine üstünlük kurdu ve altın madalya  aldı. 3. San Marino oldu.

22.6.13

Türkiye Pist Şampiyonası 3. Ayağı Hazırlıkları.



Türkiye Pist Şampiyonası'nın 3. Ayağı 26-27 Haziran 2013 tarihlerinde İstanbul Park'ta yapılacak.


Türkiye Motosiklet Federasyonu (TMF) tarafından düzenlenen Türkiye Pist Şampiyonası'nın 3. ayağı 26-27 Haziran 2013 tarihlerinde İstanbul Park’ta düzenlenecek. Dünyanın en zorlu ve en önemli pistleri arasında yer alan İstanbul Park'ta pilotlar, 14 zorlayıcı virajı ve 5 bin 338 metreyi en önde tamamlamanın heyecanını yaşayacak. 

 
Türkiye Pist Şampiyonası'nın 3. Ayak yarışında 1000 cc (A-B-C), 600 cc (A-B-C), Bayanlar Kupası ve 125 cc kategorilerinde yarışlar amansız bir mücadeleye sahne olacak. 26 Haziran Çarşamba günü serbest antrenman ve sıralama antrenmanları yapılacak. 27 Haziran Perşembe günü ise 8 sınıfta birbirinden heyecanlı yarışlar İstanbul Park’ta start alacak.


18.6.13

Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir.


Tam blog yazmanın dayanılmaz büyüsü ile sarmalanmaya başlamıştım ki,
 
yaşanan olaylar, gelişen ve değişen gündem beni benden aldı, kalemim bağlandı, aklım tutuldu ve kısa bir aradan sonra tekrar karşınızdayım. Aslında geçen hafta yazımı bir iş seyahati sebebi ile gecikme ile yazmış ve bu hafta sizlerle paylaşmayı planlamıştım. Yaşanan bütün gerilimin içinde duvarlara yansıyan eğlenceli yazılardan derlediğim güldürürken düşündüren bir yazı olmasıydı amacım ve sizinle Pazartesi günü yani dün bu yazıyı paylaşacaktım ama yapamadım… Bunun yerine gelin bugün yaptığımız sporlar ve hayatlarımızın paralelliğini tartışalım …

Maraton koşanlar bilir, maraton koşmak kararlılık gerektirir hem mental hem fiziksel kararlılık esastır. Bununla da kalmaz çevresel şartlarla da mücadele etmeniz gerekir. Sıcak olur, soğuk olur, kar yada yağmur yağabilir hatta yaklaşık 4 saat süren koşu boyunca bunların hepsini yaşadığınız anlar bile olabilir. Yanlış anlaşılmasın tabii ki maraton sadece 4 saatten ibaret değildir aylar süren hazırlıklar, kimi zaman sizi alıkoyan sakatlıklar, işinizin ya da *eşinizin getirebileceği her türlü şart ile de mücadele etmeniz gerekebilir. Sanırım beslemenize ne kadar önem vermeniz gerektiğini söylememe gerek yok. Çünkü yarış sırasındaki ağırlığınızdan enerji gereksinimlerinize kadar bir yığın konu dönüp dolaşıp sizi yarış anında bulacaktır. İlk başta atladım korkarım en önemli kısım karar vermektir… Yarışı koşmaya, bunun için birçok fedakârlıkta bulunmaya, buna uygun yaşamaya ve sonuna kadar çekeceğiniz acılara, yorgunluklara ve hatta yol boyunca yaşayacağınız sıkıntılara karşın gitmeye karar vermektir.


Yıllar önce okuduğum, Aziz Nesin ile yapılan bir röportajında Türkiye’nin sanayileşme konusunda, Avrupa’nın gerisinde kalmasını bizim güreşmekle uğraşırken onların boks yapmalarına bağlamış, batılıların ileri geri çalışan yumruklarının, kaslarının sanayi dönüşümünde makinelerin kollarının itilip çekilmesine kolay adaptasyon sağladığını söylemişti. Varın bu yorumun ne kadar anlamlı olduğunu siz düşünün fakat aslında büyük üstadın dile getirmek istediği şeyin fiziksel alışkanlıklarımızın yarın yaşam alışkanlarımıza dönüşeceği tezinden başka bir şey olmadığını düşünüyorum. Bazılarınız bana “No Problem”land” olarak da bilinen başlıca karakteristik özellikleri gamsızlık, tembellik olan Jamaika’dan Usain Bolt gibi Yohan Blake gibi hızlı adamların çıkmasının bu tezle bağdaşmadığını söyleyebilirsiniz.. Ben de size Jamaika’lıların diline pelesenk olmuş bir başka sözcük “No Rush” (Acele Yok) derim çünkü acaba dünyanın cinayet işleme oranı en yüksek ülkesinde içgüdüsel kaçıp kurtulmak hissi, ya da işleri bir an önce bitirip uzun uzun tembellik yapma isteğine bağlayabilirim. Tabii içinde bir parça mizah yatsa da belki bu kadar hızlı adam çıkmasının coğrafya ile fiziksel özellikleri ile de ilişkisi vardır.

Sonuç olarak gerek karakteri, gerek heyecanları, gerekse de tepkileri sebebi ile sprinterlere benzeyen yurdumun güzel insanlarının (ama bir tane bile sprinter çıkaramamıştır) artık hayatını maraton felsefesi ile birleştirmesi zamanı gelmiştir. Belki Aziz Nesin’in de dediği gibi sanayi devrimini kaçırdık ya da Jamaika’lılar gibi “No Rush” deme lüksümüz yok fakat düşünüp, soluk alıp, karar verip buna uygun yaşama zorunluluğumuz var. Ekteki resimde de yazdığı gibi değişimler bir gecede olmaz ama o değişime doğru atılan adımlar bir gece de olur ve attığınız her adımla hedefinize doğru aşama kaydedersiniz. Tıpkı maraton koşmak gibi karar verirsiniz, plan yaparsınız çalışırsınız, hayatınızı buna göre yaşarsınız ve hedefinize ulaşırsınız. Bazen düşebilirsiniz, bacaklarınız gitmez ama asla kuralların dışına çıkmazsınız, rakibinizi küçümsemez saygı duyarsınız. Sizi geçtiği için ona düşman olmaz alkışlarsınız ama başarmak için çalışır, çabalarsınız… Bazen en önde ya da en arkada geçmekten ziyade bitiş çizgisini geçmek önemlidir ve o çizgiyi geçebildiğiniz sürece hep daha önce olma şansınız olacaktır. Önümüzde güzel günler bizi bekliyor klişeleri sevmemekle beraber sevdiğim bir söz ile bitirmek istiyorum yazımı.

Gecenin en karanlık anı şafak sökmeden az öncedir …
.
Sevgi ile kalın …

Serhat YILDIRIM

16.6.13

2013 Mersin XVII. Akdeniz Oyunları Günün Ardından...


2013 Mersin XVII. Akdeniz Oyunları I. Bölüm

22.06

Halter 69kg Erkekler  53 ve 58Kg kadınlar olmak üzere üç karşılama yapıldı.  Mersine 40km uzaklıkta bulunan  Erdemli beldesinde düzenlene  Halter karşılaşması ilk 69 kiloda  erkelerde başladı. 

8 Haltercimizin dopingli çıktığı anlaşınca oyunlardan çekilmesinde sonra moraller bozuktu. &9 kiloda istenileni veremeyen  miili sporcumunz ancak 5. olabildi. Kızlarda ise fırtına gibi estik önce 53 kiloda koparmada Emine Şensoy altın alırken  gümüş madalya Ayşegül Çobana gitti. Silkmeden ise ilk iki yerdeğiştiridi ve altın Ayşegül Çobanın gümüş Emine Şensoy'un oldu. Fakat günün ilk bombası Ayşegül Çobandan geldi birinciliği garantileyince rekor denemsi yaptı ve 110kg kaldırarak 53kg da Silkmede yeni rekorun sahibi oldu.

Günün son kaldırışı  kadınlar 58kg idi  Aylin DAŞDELEN  koparmada ve silkmeden altınları rahatça kazandı ve üstünede silkmeden 113kg. kaldırarak oyunlar rekorunu kırdı. Defalarca milli marşımız gurula dinledik ve kendilerine birkere daha teşekkür ediyorum.
Günün sonunda oldukça yorgun otelime geldim ama guruluyudum aklım halterde kalmıştı.




21.06

Bugün Bayanlar Cimnastik takım yarışlarındaydım. Daha önce antremanlarını seyrettiğim bayan milli takımız bekleneni veremedi. Denge ve hız paralelinde oldukça çok hata yaptılar. Görsel anlamada çok zevklide olsa millilerimizin Mısırın ardında 5. olması üzücüydü. Birinciliği İtalya  ikinciliği Fransa üçüncülüğü Yunanistan aldı. 

 



Karşılaşma bittikten sonra vakit vardı bende  12 Dev adamı seyretmeye gittim. Makedonya karşısında çok rahat bir galibiyet aldılar.77-57

Akdeniz oyunlarında biraz kaos hakimmiş gibime geliyor her tarafta organizasyon sorunlarında bahsediyorlar
gerçekte öyleyse  ki ufak tefek hataların bağzılarıda bana rastladı umarın daha büyümeden halledilier.

Yarın Erkekler ve Kadınlar  Halter karışılaşması var.

20.06

Açlışı günü olması nedeni ile bugün yarışlara ara verildi bizde açılışın yapılacağı Mersin Arena Stadına gidene kadar havuzda vakit geçirdik. 17:30 da Stada geldik çok korkunç bir kontrol ve güvenlik vardı. Herşey didik didik arandı organizasyon fotoğrafçısın olarak "All Access" sticker olanlar dahi çok zorluklar yaşayarak içeri girdik. Asansörlerin bile çalıştırılmadığı yerde tüm malzemeler 4 kat çıkarıldı. Basın için ayrılan yer çok kalabalık kaos hakim olduğu noktada Tülay hanım ve Birgül hanım büyük özverileri ile herkese yardımcı olmaya çalıştılar. Ben kendi çekim bölgeme binbir zorlukla gidebildim. Güvenlik ile ilgili yazıcaklarım var  ayrı bir konu başlığı ve fotoğraflarla buraya eklicem şimdilik bunu geçiyorum. 



Açılış gerçekten etkileyici idi ben organizsayonun yönetildiği locadan izledim ve fotoğrafladım oldukça stres ve yoğun bir trafik hakimdi. 21:30 başlayan açılış 3 saatten fazla sürdü. Anadolu topraklerındaki medeniyetleri ve Mersin temalı işlendiği gösteride semazenelerin yök yüzüne yükselişleri çok güzeldi. Korkulan olmadı ve geçmişte yaşanan protestestolar yaşanmadı. Bana AK PARTİ'nin tüm biletleri yandaşlarına aldığı dedikodusunun doğru olduğu varmış gibi geldi.

Güzel gecenin sonunda otelimize yorgun döndük. Istanbul 2020  Olimpiyat adaylığı içinde başarılar dilerim.

19.06

Bugün 3 dalda karşılaşmalar devam edildi. Basketbolda milli takımımız mısırla  karşılaştı, 20 sayı farkla maçı 86-66 kazandı.

Günün en zevkli mücadelesi Cezayir-Makedonya arasında yapıldı son saniyelere kadar heyecan dolu geçen maç Makedonya'nın savunma ribauntlarındaki üstünlü sonucu 64-53 skorla galip geldi. Italya ise Tunus karşısında dağıldı  skor olarak çok kısır geçen maç malesef çok sıkıcıydı.68-43 Tunusun galibiyeti ile sonuçlandı.

Su topunda Erkeklerde Fransa-İtalya, Hırvatistan-İspanya, Yunanistan Sırbistan karşılaşmaları yapıldı. Futbolda Türkiye-Arnavutluk ve Fas-Bosna Hersek arasında yapıldı.

18.06

İlk karşılaşmlar bugün Basketbolla başladı Türk Milli takımız Cezayir karşılatı. 12 dev adamın kontrolünde geçen maçı fazla zorlanmadan farklı kazanmasını bildi (97 - 68). Ayrıca çok çekişmeli geçmesi beklenen ve günün en zevkli karşılaması olan  Sırbistan - Italya maçında sevinen taraf  Sırbistan oldu. (77 - 64). Günün diğer sonucu Makedonya - Mısır: (74 - 67).

Biz bugün Artistik Cimnastik antremanlarını izlemek için  Mersin Cimnastik  Salonuna gittik. Bayanlara ve Erkeklere ayrılmış 2 antreman salonu ve 1000 kişi seyirci kapasiteli  karşılaşma salonu ile çok modern bir tesis kazandırılmış Mersine. Değinmeden geçemiyeceğim bir konuda tesis müdürü Ali SOSANOĞLU'nun tesisteki herkesle, gönüllülerden çalışanlara,antrenörlere ve bizlere kadar tek tek ilgilenmesi idi. Basın odasına gelerek tüm ihtiyaçlarımız anında gerekli birimlere bilgi vererek ilerde oluşacak aksaklıkların önüne geçmesi taktir edilecek hareketti. Kendisine bir kere daha teşekkür ederim.

Antremanda Turkiye, Italya, Slovenya, İspanya, Güney Kıbrıs, Suriye ülkelerinden sporcular vardı.  Sporcuların antremanları keyifle seyretim. Türk Milli Takımı sporcuları özellikle bayanlarda oldukça hırslı ve morallerinin yüksek olduğu gözlerden kaçmadı. Tüm cimnastikçilerimize başarılar dilerim.

Gün sonunda açılış son provasına vardı. Kostümlerle yapılan bu son prova bir kere daha açılışın ne kadar göz kamaştırıca olacağını kanıtladı. Son provayı Gençlik ve Spor Bakanımız Suat KILIÇ'da izledi.



17.06

Türk Milli Takımı  Mersinde.

Bugün aramıza katılan arkadaşlarla ekip tamamlanmış oldu.
Günün en güzel olayı oyunlar köyünden tüm  Türk Milli takımının Mersinde yaptığı  konvoydu. Hayli kalabalık olan  milli  oyuncularını Mersin halkının selamlaması görülmeye değerdi, halk Türk bayrakları ile milli takıma hem moral verdi hemde konvoyun geçişine  büyük ilgi gösterdi. Tur sonrası  oyunlar köyünde antremandan dönen İtalyan  basketbol milli takımı  ve Libya futbol milli takımları ile karşlaştık.

Günün sonunda  ekip liderimiz Ümit'in Hatay Sofrasında verdiği yemek nefisti.

Yarın oyunların ilk günü ve Hakanla cimnastik antremanını fotoğraflarını çekmeye gidicez ayrıca yarın Basketbol karşılaşmaları başlıyor.  ilk gün programı söyle.

15:00 Maç 1 Sırbistan - İtalya
17:15 Maç 2 Makedonya -Mısır
19:30 Maç 3  Türkiye -  Cezayir


16.06

İki kadın bir oyun...

Sabah buluştuk şu anda 7 arkadaşız hepsi harika insanlar her biri derya deniz. Oyunlar için akreditasyon kartlarımızı almaya gittik. 
TSYD'den Birgül PULLUKÇU bizi karşıladı ön bilgiyi kendisinden aldık daha sonra Tülay ARIKAN (Akdeniz Oyunlarının Direktörü) bizimle oyunların yapılacağı salonlar ve foto muhabirlerinin duracağı yerler hakkında bir bilgilendirme toplantısı yaptı. Akdeniz oyunlarının en büyük yükünü taşımakta olan iki kadın işlerini gerçekten çok iyi yapıyor. Bunun yanında yeni tesislere ve yenilenmiş tesilere son rötüşlar yapılarak oyunlara hazır hale getirilmiş. Tülay hanımla oyunlara hazır hale getirilmiş tesisleri gezerken aynı zamanda muhteşem bir telefon trafiğinede şahit oldum. Tülay hanımın oyunlar nedeni ile iki aydan fazla zamandır Mersinde bulunduğunu  öğrendiğimde bir kere daha şaşırdım.


Daha sonra oyunların açılış ve kapanış törenlerinin yapılacağı " Mersin Arena Stadı"na hareket ettik.

Muhteşem güzel bir stad. 25.000 kişilik Mersin Arena Stadı  temelleri atıldıktan sonra insaatı yüklenen firmanın projeden çekilmiş ve işi devir alan Limak grubu bu muhteşem stadı tam 180 günde tamamlamış, oyunların açılışına yetiştirmiş. Stadın içi gerçekten harika türbünlerin tamamı kapalı, locaları  ve diğer üniteleri ile Mersin'imize harika bir satd kazandırmışlar. Sayın Cumhurbaşkanına ve Sayın Başbakana tahsis edilen localar gerçekten görülmeye değer.



Biraz açılıştan bahsetmek istiyorum süpriz tabii ki detayları veremem ama muhteşem güzel görüntüler ve heyecanlı bir açılış bizi bekliyor. Görsel anlamada gerçekten bizim çocuklar çok çok güzel şeyler hazırlamışlar kendilerinide ayrıca tebrik ederim. Hikayeden bahsedebilirim aslında Mersinin dolu dolu olan tarihini ve bu topraklarda yaşamış kültürlerden bahsediyor gerisi 20 Haziran gecesini beklemeniz gerekecek.

Tülay ARIKAN ve Birgül PULLUKÇU hanımlara yoğunlukları arasında göstermiş oldukları yakın ilgi ve yardımları için çok çok teşekkür ederiz.



15.06

Anadolu Ajansında 2 foto muhabiri arkadaşım ile birlite Ankara'dan 12:30 da Adana'ya havalandık  Adana ve Mersi rüzgarlı hava sıcaklığı 26 derecelerde nem oldukça yüksek. Otele yerletik ve ekip akşama doğru 5 kişi oldu  diğer arkadaşlarımız pazartesi ve salı günü ekibe katılacaklar. Küçük bir şehir  turu yaptık yarışmaların yapılacağı tesislerin bağzılarını gezdik. Yarın giriş kartlarımız alınacak.

Yorgunluk ve Istanbul olaylarını izlemek üzere odam çekiliyorum. İçim buruk Istanbul bensiz kalmış gibi geldi bana.

Not: Oyunların günlük programı. http://www.mersin2013.gov.tr/takvimler/OCMG%202013%20G%C3%BCnl%C3%BCk%20Program.pdf

Ara / Search